yanalajans
 
 

Ana Sayfa

Hakkımızda

Bilgi

Linkler

Grafik

Resim

Logo

Müzik

Gençmedia

Rehbertürk

Bizimrehber

Ejder.com

Haberx

Gazeteoku




 
ANASAYFAM YAP SIK KULLANILANLARA EKLE BÝZE ULAÞIN
BİLGİ
Sitemizde Hoşunuza gideceğini düşündüğümüz yazılara yer verilecektir. Bunun ilk örneğini seri halinde vereceğiz.

SANAL ALEMİN HAZİN AŞKI (II&III)


SANAL ALEMİN HAZİN AŞKI II


Merhaba,
Şu garip durumumu düşünüyor, bir parça yüzüm kızarıyor, kendimi düşünüyordum. Yüreği başkasına ait bir insana ilgi duymak ve onu sevdiğini düşünmek! Bile bile lades!... Olmayacak duaya amin demek! Taklamakan çölünde yağmur yolu gözlemek gibi, Gobi'de bir fidanın yeşermesi için dua etmek!... Dua güzel, lakin gerisi beyhude!.. İnsan ne garip bir varlık! Anlaşılması ne güç! Kolay olsaydı zaten onca filozof, onca düşünür, onca yazar anlamaya çalışır mıydı hayatı ve bilhassa insan denilen bu muammayı? Oturmuş J. Paul SARTRE, J. J. Rousseau, Leibniz, Berkeley... okuyorum. En çok da Leibniz'in Monadlar kavramını seviyorum. Bu filozofa göre hayatın devamı monad denilen farklı enerji kaynaklarının birbiri ile olan ilişkisine bağlıymış. Yani aslında her şey bir monadmış. Mesela sen, ben, hepimiz, bardak, kalem, gözlük, ayakkabı... Yani her şey, her şey birer monadmış. Hayatın sürekliliği, bu monadların birbirini çekmesi yada itmesi ile sağlanıyormuş. Böylece hayat bir bütün olarak devam edebiliyormuş. Allah'a da bir isim vermiş Leibniz: O da monadların monadıymış! Yani tüm monadların hayat kaynağı... İşte oturmuş böyle şeyler okuyorum. Maksat, hayatı ve insanları tanımak! Lütfen gülme! Oysa ne gerek var bu tür şeyleri okumaya, değil mi? Düşünüyorum ki, hayat, sevdiğinin yüreğinde yaşayabilecek kadar ekmek, su, hava bulabilmekten başka bir şey değil! Yani bir parça sevgi bulabilmek, yani bir parça sevilmekten gayrı bir şey değil!... Oturup usturuplu laflar etmiş Leibniz! Neymiş efendim, hayatı tanıyacakmış!Garanti o da benim gibi çirkin, delinin biriydi!:)) Garibim ta 18. yüzyılda bu tip şeylerle tırlatmış kafayı işte, ne dersin?...
İşte bak bana! Oturmuş sana sevda satırları yazıyor, duygularımı döküyorum orta yere! En "nü" haliyle bırakmışım yüreğimi, zemherinin en şedit zamanında, sokak ortasında!. . Üşüyor yüreğim, fakat bir o kadar da naçar! Bir de içinde, yüzüne karşı tek kelam edecek cesaret olsa!...
Her neyse!. .

SANAL ALEMİN HAZİN AŞKI III
Merhaba
Biliyorum, şu günlerde çok yazıyorum. Ama sana yazmak isteği birkaç gündür ben esir etmiş durumda. Sanırım Nirvana noktasına ulaştım! Ne dersin!!! Belki bu yazdıklarıma kızıyorsundur. Ama ben bu yazılarla seninle bir şeyler paylaştığımı düşünüyor, bundan mutluluk duyuyorum. Her ne kadar beni tanımıyorsan da, bu sanal alemde de olsa, senin nefretini kazanmak istemem. Sevgini bekleyemeyeceğimi bildiğimi sana pek çok defa yazdım. Ama nefret etmeni de istemiyorum. Sen benim kimsenin, ama hiç kimsenin bilmediği gizli, kutsal ve çok saklı duygum, hissim olarak kalacaksın. Böylesi sevgiler asla sona ermez! Böylesi tek taraflı ve hep yitik hanesinde yazılı kalacak duygular, zamanla biraz biraz azalsa da asla sona ermez. Eremez! Aslında tüm hayat böylesi olgularla doludur. Hani kimyanın esas prensibidir madde asla yok olmaz, yeniden de yaratılamaz.
Matematikte bir teori vardır; Tümevarım ve Tümdengelim. Bu kuram ilk defa Alman matematikçi Frederick Gauss tarafından kullanılmıştır. Sana bu kuramı şöyle anlatacağım: 100 metrelik bir yol olduğunu düşün ve sen bu yolun başlangıç çizgisindesin. Sen bu yolun her gün yarısını yürüyeceksin. Şimdi, ilk gün 50 metre yürürsün, ikinci gün kalan 50 metrenin yarısını, yani 25 metre yürürsün. Geriye kalır 25 metre ve sen üçüncü gün bunun yarısını, yani 12. 5 metreyi yürürsün. Diğer gün 12. 5 metrenin yarısı, bir diğer gün kalanın yarısını... Yani 6. 5 metre, kalan 3. 75'in yarısı, 1. 88. Kalan 1. 88'in yarısı 0. 94 metre, onun yarısı 0. 47, onun yarısı 0. 235, onun yarısı 0. 1175, onun da yarısı 0. 05875, onunda yarısı 0. 029375 metre!... Anlayacağın yol hiç bir zaman sıfır olmuyor. Sıfıra yaklaşıyor ama asla sıfır olmuyor. Bu böyle sonsuza kadar devam ediyor ama yol hiç bitmiyor! Oysa sen gideceğin yere çoktan varmış oldun! Matematiksel olarak yol asla bitmiyor, ama fiziksel olarak bal gibi bitiyor. Peki matematikle fizik nasıl aynı noktada buluşacak! İşte o zaman Gauss dizinleri imdada yetişiyor ve Tümevarım (Gauss) metodu ile olayı çözüyor. Yolun bittiği çok çok yaklaşık olarak matematiksel olarak da ispatlanmaya çalışılıyor. Oysa aslında yol hiç ama hiç bitmiyor!!!!! Düşünebiliyor musun! İşte yitik sevdalar da böyledir. Dışardan bakıldığı zaman unutulmuş gibi görünse de, çok azalmış olsa da asla bitmez, asla sıfır olmaz. Başkalarıyla birlikte mutluluğu arasak da, o hep içimizdedir, yüreğimizdedir, yüreğimizin bir yerlerindedir! Sen de bilinmez bir yürekte öylece yitip gitmeyeceksin. Her ne kadar hangi yürekte yaşayacağını bilmesen de, bir yürekte sonsuza kadar yaşayacağını bil, bil, bil...

 
   

Sitemizde yer açtığımız logoların yerlerine reklam alınır Reklam şartları e-mali aracılığıla görüşülür...
<Yanalajans.>

 


 Sitemiz hakkındaki görüş ve önerilerinizi e-mail vasıtasıyla bize iletebilirsiniz. Her türlü görüş ve önerinize saygı çerçevesinde uygun ve makul ölçütler baz alınarak değerlendirilecektir. Cevap istediğiniz e-mailler kesinlikle karşılıksız kalmayacaktır.
<Yanalajans.>

Halk Müziği Sözleri (Liste)

Eğin Türküsü, Kevser Irmağı, Kırmızı Gül, Uzun İnce Biryoldayım, Yine Dost Yaralanmış, Bu Sevda Variken, Suzan Suzi, Oy Daglarım Oy, Uyan Sunam, Vay Delal Delal, Çökertme, Hekimoğlu, Hozalı Gelin, Ağlama Yar. Halk müziğinin sevilen örneklerinin sözlerini sitemizde bulmanız mümkün. Müzik sayfasından ulaşabileceğiniz bu sözler zamanla güncellenecek yerine yeni sözler konulacaktır...

 

 

resim bölümünü ziyaret edin


Medya




 

 

 


e-mail
©Copyright 2002. Yanalajans